Değerli Üyelerimiz,
Sevgili Bodrumlular
Hepimiz biliyoruz ki, Bodrum'un ekonomisinin dayandığı iki lokomotif sektör vardır; Turizm ve tekne imalatı. Aslına bakacak olursanız ikincisi birinciye hizmet etmekte ve yapılan teknelerin bir kısmı ihraç edilirken önemli bir kısmı da Mavi Yolculuk dediğimiz turizm olgusunun gelişmesine yardım etmektedir. Yanı aslına bakacak olursanız hepimizin ekmek kapısıdır TURİZM.
Bodrum Ticaret Odası olarak gerek BOYTAV, gerekse sektörel birimlerin yurt içi ve yurt dışı fuarlara katılmasında daima en büyük desteği vermekteyiz. Bunun amacı şehrimizin bu alanda gelişmesi, sektörün bilgi ve becerisinin artması, yeni destinasyonlar yaratarak ve onlarla dirsek temasına geçerek Bodrum'un turizm potansiyelinin arttırılması olarak görmekteyiz.
Diğer taraftan özellikle yurt dışı fuarlara katılmamızdaki amaç, sahip olduğumuz tarihi, kültürel ve tabiat değerlerimizin turizm alt yapı çalışmalarına paralel olarak dünyaya birinci elden tanıtmaktır. Zira eminiz ki, bu konuda hayli zayıf kalmaktayız. 3000 yıllık bir tarihe sahip Bodrum'da dünya kültür mirasının en önemli eserleri olmasına rağmen ve özellikle Avrupa'yla şehrimizde yaşamış St. John Şövalyeleri kanalıyla bir göbek bağımız varken, Tarihin Babası Herodot bu şehirde doğmuşken ve dünyanın ilk kadın amirali Artemisia bu şehri yönetmişken ve en önemlisi Dünyanı Yedi Harikası'ndan birisi, beklide en önemlisi bu şehirde iken maalesef biz bu değerlerimizi gerektiği gibi tanıtamadığımızdan, bunları turizm sektöründe potansiyel arttırıcı bir veri olarak kullanamıyoruz.
Kültür birikimi yüksek olan şehrimizde maalesef hala bir tek müze var, çevredeki ören yerleri yeterince bakımlı ve turizme odaklandırılmamış. Kültür ve tabiat varlıklarımızı her gün daha fazla tahrip ediyoruz, ormanlarımızı yakıyoruz. Mandalina ve zeytin ağaçlarımızı ranta feda ediyoruz, yeşili yok ediyoruz. Denizleri kirletiyoruz, tekne inşaat sektörünü bürokratik engeller ve zorlamalarla boğuyoruz, adeta ölüme terk ediyoruz.
Sevgili Bodrumlular, Değerli Üyelerimiz
Şehrimizin turizm alanında gelişmesini istiyorsak ve daha fazla pay almak istiyorsak yeni alternatifler peşinde koşmamız lazım. Kongre turizmine yüklenmek, şehrimizi kongre turizmi için bir merkez haline getirebiliriz. Evet, turizm alanında gelişmek istiyorsak ve ondan gerektiği şekilde pay almak istiyorsak, turizmi kademeli olarak 12 aya yaymamız gerek. Bu artık kaçınılmaz bir zorunluluktur. Turizmi 365 güne yaymak; işte bunu gerçekleştirebilirsek göreceğiz ki, hem turizmcimizin, hem otelcimizin, hem esnafımızın ve sonuçta tüm Bodrumun sıkça tekrar eden ekonomik krizlerden korkusu kalmayacaktır.
Hepinize aileniz ile birlikte 2010 yılında sağlık, mutluluk ve işlerinizde başarılar ve bol kazançlar dilerim.
Saygılarımla.