İLHAN ERSAN
BODRUM TİCARET ODASI MECLİS BAŞKANI
“Bodrum Leleg Yolu aynı zamanda bir Bodrum’u koruma projesidir.”
Bodrum’da yaşanan yapısal ve kültürel değişim hakkında neler söylemek istersiniz?
Bodrum kaçınılmaz bir şekilde değişiyor ve dönüşüyor. Bu değişimin olumlu taraflarına bakarsak, Bodrum’da kültürel çeşitlilik artıyor, farklı insanlar ve farklı mekanlar çoğalıyor bu da ilçemize ayrı bir çeşitlilik ve zenginlik katıyor. Olumsuz tarafına bakarsak; ilçemiz çok hızlı bir yapısal değişime tanıklık ediyor. Zamanın balıkçı kasabası, butik bir turizm ilçesi haline gelmişti şimdi ise bir kent olma yolunda hızla ilerliyor. Bu değişim yaşanırken önemli olan bunun getirdiği ihtiyaçlara cevap verebilmek. Ne gibi; ulaşım, erişim, temiz su, temiz gıda ve enerji ihtiyacı gibi… Bu noktada ise merkezi ve yerel yönetimlere büyük iş düşüyor. Ayrıca Bodrumlulara ve kendini Bodrumlu hissedenlere de büyük sorumluluklar düşüyor.
Bodrum’da yaşanan nüfus artışı Bodrum’u sizce ne yönde değiştirecektir. Önümüzdeki 10 yılda sizce Bodrum’u neler bekliyor?
Bodrum’daki nüfus artışı sürdüğü takdirde buranın diğer büyükşehirlerin nüfusuna yaklaşacağını düşünüyorum. Bununla birlikte ulaşım ağları artacak buna paralel olarak yapılaşma artacak, barınma, eğitim, sağlık, beslenme, sosyalleşme gibi ihtiyaçlar için de farklı çözümlere gidilecektir. Bu doğrultuda Bodrum’daki altyapı da geliştirilecek ve buna göre planlanacaktır. Önemli olan nüfus artışının, altyapı çalışmaları ile aynı hızda gidebilmesidir. Şayet göç dalgası hızı altyapı çalışmalarının hızını geçerse ki şu an bunu yaşamaktayız o zaman bir kaos yaşanacağı aşikardır. Önümüzdeki 10 yıl içinde ticaret gelişecek, turizm çeşitlenecektir.
Bodrum’u bu değişim içinde korumak mümkün olacak mı?
Bu noktada umuyorum ki Bodrum şu anki temiz havasını koruyabilir. Koylarını ve denizini koruyabilir. Fakat unutmayalım ki bu aynı zamanda bir çevresel sistemlere de bağlı bir konudur. Örneğin Marmara Denizinde yaşanan bir felaket zamanla bu bölgeyi de etkileyebilir veya çevre illerde yaşanan hava kirliliği bölgemize de gelir. Bir bölgeyi korumak yetmez, önemli olan bunu ülke politikası haline getirmektir. Ben konuya karamsar yaklaşma taraftarı değilim çünkü bu bize hiçbir şey kazandırmaz. Konuya yapıcı baktığımda ise şunları görüyorum; teknoloji çok ilerledi, bilim çok ilerledi. Ayrıca yenilenebilir enerji konusunda artık daha deneyimliyiz, Bodrum yılın büyük kesimi güneş alan bir yer, güneş enerjisi avantajımız var. Bunların yanı sıra insan yapısına bakarsak buraya müthiş bir beyin göçü yaşanıyor, bilim insanları, politikacılar, sanatçılar, girişimciler ve dahası. Bu beyin göçü şayet bilim ve aklın ışığında iyi değerlendirilebilir ve Bodrum’un geleceğine yön verecek örnek projelerle buluşturulabilirse Bodrum’un önünde kimse duramaz ve burası bir Dünya Kenti olur! Turizm ve turizme bağlı tüm kollarda, gastronomide, kültür ve sanatta da dünyada adımız gıptayla gösterilir.
Bodrum’da turizmde sürdürülebilirlik nasıl sağlanabilir, bu konuda geliştirdiğiniz çalışmalar var mı?
Bu konuda öncelikle Odamız çalışmalarından bahsetmek isterim; Bodrum Leleg Yolu projemiz turizmde sürdürülebilirlik konusunda yaptığımız en büyük gelecek yatırımıdır. Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA) desteği ile geliştirdiğimiz bu proje ile Bodrum’un el değmemiş alanlarını da içine alan, tarihi ve arkeolojik kalıntılarla süslü, flora ve fauna çeşitliliği ile dikkat çeken Antik Leleg Yolu’nu gün ışığına çıkardık, bu 185 km’lik yol Bodrum’un doğusundan batısına eşsiz manzaralar sunuyor ve Bodrum’un zenginliğine tanıklık etme fırsatı yaratıyor. Biz 2016 yılında bu yolun ilk etabını açarken de vurgulamıştık; Bodrum Leleg Yolu aynı zamanda bir Bodrum’u koruma projesidir. Bu yol boyunca tanıklık edilen doğa hiçbir şekilde bozulmamalıdır, bu bölgeler yapılaşmaya açılmamalı bu bölgelerin yakınından dahi yol geçirilmemelidir. İşte Bodrum Leleg Yolu projemiz gibi, Bodrum bahçelerini korumak için oluşturduğumuz Bodrum Mandalina projemiz gibi korumacı projeler biz ve bizim paydaşlarımız tarafından oluşturuldukça ve bu projelere devletimiz ve halkımız sahip çıktıkça Bodrum’da turizmde sürdürülebilirlik sağlanır.
Bodrum’da yaşanan değişime karşı nasıl hazırlıklar yapıyorsunuz? Nüfus artışı ile birlikte yaşanacaklara karşı tavrınız ne olacak?
Meclis Başkanlığını yapmakta olduğum değerli Bodrum Ticaret Odası’nın tüm yöneticileri, meclisi, komite üyeleri ile birlikte bu değişimin getirdiği ve getireceği sorunlara karşı önlemler almaya çalışıyoruz. Meclis toplantılarımızda zaman zaman bu konuda bilirkişileri davet ediyor ve fikirlerini soruyoruz. Örneğin tarımı çok önemsiyoruz ve tarım alanındaki hibe desteklerini sık sık duyuruyoruz. Denizlerimizin korunması, mevcut yeşil alanların imara açılmaması, tarihi ve kültürel ögelerimizin yok olmaması için fikirler üretiyoruz. Bu konuda en büyük el kitabımız Odamız Genel Sekreteri Prof. Dr. Fuat Önder’in de akademik yönünün verdiği avantajla hazırlanan BODTO 2018-2023 Stratejik Planı’dır. Bu plan aynı zamanda kalkınma modellerini de içeren bir nimettir bundan faydalanmak gerekir.
Bodrum’un geleceğine yönelik politikalarınız ve planlarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Bodrum’un ticari geleceğine bakarsak, bu anlamda ülkemizi ve ticaretle uğraşan üyelerimizi yakından ilgilendiren Avrupa Yeşil Mutabakatına acilen uyum sağlamak gerekir diye düşünüyorum çünkü bu mutabakat aynı zamanda geleceğin yeşil enerjilerine de göndermedir. Gelecek sürdürülebilir enerji kaynaklarındadır, buna uyum sağlayan şirketler ayakta kalacak diğerleri ne yazık ki yok olacaktır. Bu öngörü doğrultusunda biz de BODTO olarak politikamızı güncelliyoruz, çağa uyum sağlayacak yenilikçi ilkeler belirliyoruz. Bu doğrultuda Cumhuriyetimizin 100. Yılına hazırlanırken “Sürdürülebilirlik” konusunu çok önemsiyor ve bunu ‘Dayanıklılıkla ve Esneklikle’ birleştirmek gerektiğini öngörüyoruz. Ayrıca dijitalleşme konusunda da kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz.
Bundan 25-30 yıl sonra Bodrum sizce nasıl olacak?
Gelecek uzun dönem tahminleri için öncelikle ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından onaylanmış planlama haritalarına bakmak gerekir, bunlara bakmadan yapılan tahminler çokta gerçekçi olmaz. Bodrum’daki alan kullanımları için mevcut imar planları, çevre düzeni planları, sit haritaları incelenmelidir. Mevcut kesin korunacak hassas alanları korumaya devam etmeli, hatta bu alanları arttırmalıyız. Bu bölgeler aynı zamanda gelecek nesiller için de kaynaktır ve gen rezervleridir. Ayrıca bilim insanlarımızın çok değerli modelleme çalışmaları var bu modeller ile gelecek tahminleri yapmak artık daha kolay olmaktadır, Bodrum özelindeki çalışmalar muhakkak incelenmeli bu araştırmalardaki öngörüler ilgili yerlere iletilmelidir. Bodrum’da çeşitli kurumlarca hazırlanmış stratejik planlar mevcut, bu planları tek çatı altında birleştirip Bodrum yarımadasını ve çevresini kapsayan acil bir plan yapılmalıdır. Bu planda kalkınma modellerine yer vermeli ve 5-10-20-30 yıllık projeksiyonlar yapılmalıdır. İşte o zaman bu sorunun cevabını bu plandan görebiliriz. Bu noktada atlamadan geçemeyeceğim önemli diğer bir konu da paydaşlar ve halkın katılımıdır, Bodrum’un geleceği Bodrum’da yaşayanlara sorulmadan planlanamaz/planlansa da başarılı olamaz. Bodrum Ticaret Odamız bu anlamda dönem dönem gerçekleştirdiği kamuoyu yoklamaları ile Bodrumlu işletmecilerin de sesi olmaktadır. Bu görevimize çok önem veriyoruz. Bodrum Ticaret Odamız her zaman ilklerin Odası olmuştur, biz de bütün kurumlarla çalışmaya hazırız.
Eklemek istedikleriniz var mı?
TOBB ve AFAD’ın ortaklaşa yürüttüğü Afet Yönetimi konusu hepimiz için çok önemli ve geleceğimizi ilgilendiriyor. Bodrum’da yaşayan herkesi bu konuda da duyarlı olmaya çağırıyorum. Ayrıca küresel ısınma ve etkilerini yaşıyoruz, gerekli önlemler hızla alınmadığı takdirde çok şiddetli şekilde bu etkileri hissedeceğiz, belki de bölgemizde artan sıcaklıklar, ani yağışlar vb. nedeniyle ileride sorunlar yaşayabiliriz, bu risklere karşı lütfen sorumluluk duyalım karbon ayak izimizi azaltalım, enerji tasarrufu yapalım. Diğer bir eklemem gençler konusunda; gençler bana umut veriyor. Onların enerjisi, çağa hakim olmaları, dijitaldeki başarıları, tek tıkla bilgiye erişebilmeleri beni hep umutlandırıyor. Çevreye duyarlı geleceği inşa edecek olan gençlerimize güveniyorum.