“Turizm Geleceğimizdir”…
Bu tekerlemeyi Bodrum’da hemen hemen her yerde her zaman duymak mümkün. Bütün toplantılarda, tanıtımlarda, medyada, her yerde…
Ve bir sezon bittiğinde bu bomba saati de gelince patlar…
Daha sonra; Satanlar… Batanlar… Kaçanlar…
Kalanlarda krediler için bankalara koşar. Tabiî ki alabilirlerse. Ancak bu sene durum özellikle daha vahim galiba… Bodrum’un en çok işlem hacmi yapan bankalarından birinin müdürünün anlattıkları çok ilginç: “Çok değerli ve eski bir turizmci ağabeyimiz haziran ortasında bize geldi ve kredi talebinde bulundu. Şaşırdık, çünkü bu talepler genelde ocak şubat aylarında yapılırdı. Niye diye sordum; “Sen ne diyorsun müdürüm ben kendimi temmuza atmaya çalışıyorum” dedi.
Kentin bütün kurumlarını devreye soktuğumuz ve her şeyimizi bağladığımız ekonominin lokomotifi olarak gördüğümüz turizm sektörünün yakın geçmişteki ve bugünün rakamsal gerçeklerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bodrum'a Gelen Turist Sayısı
2005
993.871
Fark
-%17
2006
852.544
Fark (6 aylık verilere göre)
+%11
2007 (Yıllık Tahmin)
946.324
Kişi Başı Ortalama Harcama ($)
2005
663 $
Fark
+%4
2006
688 $
Fark
-%13
2007 (6 Aylık Verilere Göre)
608 $
Bodrum Turizmi Gelirleri ($)
2005
658.936.000 $
Fark
-%12
2006
586.550.000 $
Fark
-%2
2007
575.364.000 $
Ancak turizm için en önemli tehlike kişi başı ortalama harcama oranıdır. Bu rakam 2006 yılı ile 2007 yılı arsında 688 dolardan %13 gerileyerek 608 dolara düşmüştür. Sonuç olarak bu kadar zahmet, seferberliğin sonucu turist sayısının %11 artmasına rağmen, turistlerin kişi başı harcamaları %13 gerilediğinden dolayı turizmin Bodrum ekonomisine katkısı geçen yıldan -%2 gerileyerek bu yıl 575.000.000 $ civarında olacaktır.
Ayrıca bu rakam sadece yabancılardan elde edilen turizm geliri değildir. Bu rakamın içinde yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye’de yaptıkları tüm harcamalar ve yatırımlar da vardır. Bu harcamalar merkez bankası tarafından turizm geliri olarak değerlendirilmektedir. Bu oranda tüm gelirin %24’dür.
Turizmin GSMH içindeki payı 2005’te %5 iken 2006’da -%19 düşerek %4.2’ye gerilemiştir.
Bodrum' un turizm istatistikleri de Türkiye genelinden daha aşağıdadır. Türkiye genelinde 2005 – 2006 yılları arasında gelen turist sayısı %7 azalırken bu rakam Bodrum’da %17 azalmıştır.
2007’nin ilk altı ayında turizm, Antalya ve İstanbul’da %16 artarken bu rakam Bodrum’da %11’de kalmıştır. Her yıl yatak sayısında %7 arttığı hesap edilirse bu rakamlar daha da değişecektir.
(Kaynaklar: TC. Kültür ve Turizm Bakanlığı – TC. Başbakanlık Türkiye İstatistik Kurumu – Merkez Bankası – Muğla Valiliği)
Bu rakamlardan sonra artık bir yorum yapmak istemiyorum. Ancak sizlere Bodrum’da yüzüne pek bakılmayan hatta kaldırılması düşünülen iki sektörle ilgili biraz istatistiki bilgiler vermek istiyorum.
Birincisi İçmeler Tersanesi – Yat Sektörü
70 dönüm üzerine kurulu bu tersanenin kıyı şeridi 1km’yi geçmiyor. 34 tersanede yaklaşık 1000 kişi istihdam ediyor, ruhsat alamadıkları için derme çatma binalarda imalat yapıyorlar. İmar yolları açılmadığı için denize
Bu şartlara rağmen İçmeler Tersanesinin yan sektörleri ile birlikte işlem hacmi yaklaşık 1.000.000.000 $ (bir milyar dolar) civarındadır.
Diğer bir sektör de hemen hemen bütün kamuoyunun denizleri kirlettiğine dair fikir birliğine vardığı ve kaldırılması için çaba sarf ettiği balık çiftlikleri.
Balık çiftlikleri Bodrum sahillerinin %1’ini kullanmakta, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın açıkladığı denizleri kirletme listesinde 11. sıradadır ve kirlilikleri sadece organiktir.
Denizleri kirletmede 1. sırada ise turistik tesisler ve ikinci konutlar vardır ve kirliliklerinin %25’i kimyasaldır.
Balık çiftliklerinin Bodrum ekonomisine katkıları ise yıllık 550.000.000 $ (beş yüz elli milyon dolar)’dır.
Bodrum dünyada tarihin, kültürün, tabiat güzelliklerinin gözbebeğidir. Ne yazık ki turizm ekonomisinin değil. Bu rakamlarla da olması mümkün gözükmemektedir.
Uzun yıllar yumurtaları hep aynı sepete koyduk sepet düştü ve bütün yumurtalar kırıldı…
Bu ekonomik krizleri yaşamamak için yumurtaları farklı sepetlere dağıtmak gerekmiyor mu?