Röportaj
Yat Üretimi
Bodrum, yat üretiminde el işçiliğiyle teknolojiyi birleştiriyor.
06.04.2016 12:24

Bodrum'da her yıl ortalama 15 gulet ve tirhandil üretildiğini belirten BODTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Serdar Kocadon, Bodrum'daki el işçiliğinin önemini vurguluyor. Ekonomik krizlerin öncelikle yat imalat sektörünü etkilediğini belirten BODTO Başkanı doğru markalaşma ve pazarlama ile üretim kapasitesinin arttırılması gerektiğine dikkati çekiyor.  Mahmut Kocadon'un 7 Deniz dergisinde bir bölümü yayınlanan değerlendirmelerini biz de Mavi Dergisi olarak sizler için derledik.

Türkiye yat endüstrisi hangi noktalarda eksik, hangi noktalarda artılara sahip?

Hepimizin bildiği üzere Ülkemiz 3 yanı denizlerle çevrili bir ülkedir. Antik dönemlerden başlayarak, sonrasında ise Osmanlı denizciliğin gelişiminde önemli rol oynarken, yat endüstrisinin de böylece altyapısı oluşmuştur.

Bodrum özelinden sektörü incelersek, yakın komşumuz Yunanistan ile ticaret ve yolculukla başlayan denizcilik sektörü, Osmanlı donanmasına kaynak olması için Bodrum'da tersane kurulmasıyla gelişmiştir.

Buradan yola çıkarsak bence en önemli özelliğimiz Bodrum'da el işçiliği ile gelişen ahşap yatların varlığını gelişen teknoloji ile hala devam ettirebilmemizdir. Bu gerçekten yat sanayimizi diğer bölge ve ülkelerden farklı kılmaktadır. Müşterinin isteklerine cevap verebilen yapısıyla da özellikle lüks ve konforu bir arada sunan yapımız önemli bir özelliğimizdir.

Yat sanayimizin en önemli eksiği ise, seri üretime geçilememesi, pazarlama ve buna bağlı satış sonrası destek hizmetlerinin rakiplerimize göre yetersiz olmasıdır.

 

Yat endüstrisinin gelişimi açısından çok da elverişli olmayan ülke standartlarına rağmen, sektörümüzün büyük başarılara imza attığını söyleyebiliriz. Lakin diğer taraftan bu alanda istikrarlı bir seyir izleyemedik, bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

Ülkemiz birçok konuda birçok ülke ile aynı ekonomik koşullarda olmadığından eşit fırsatları yakalayamıyor maalesef. Başta vergi, gümrük, istihdam gibi birçok ana başlıkta sektöre uygulanabilecek destek miktarı artırılmalıdır.

Buna rağmen ülkemizde yat imalat sanayisinde ihracat birincisi Bodrum'lu bir işletmedir. Ama yine de yat imalat sanayimizin ihracat rakamlarının artması, rekabetçiliğinin gelişmesi gereklidir.

Hala ihracatta en büyük pay otomotiv sektöründe olurken, ihraç edilen ürün birim fiyatları ve sayısı endekslendiğinde yat imalatı ihracatının boyutlarının daha yüksek olduğu bilinmektedir. Bu nedenle daha istikrarlı ve sürdürülebilir bir yat sanayisi için öncelikle gerekli fiziksel altyapılarımızın tamamlanması, ardında da yasal mevzuatlarla sektörün desteklenmesinin önemli olacağını düşünüyorum. Özellikle üzerinde durmamız gereken bir başka konu ise, yat imalat sanayisi, kendi sektörü ile bağlı kalmayıp, kendisi ile birlikte yan sektörlerini de geliştiren, kalkındıran bir yapı içerisinde. Bu nedenle sektörün gelişimi artık sadece bazı merkezler üzerinde devam etse de markalaşan ve pazarlama yapabilen firmalar farklılığını öne çıkarabilecektir.

 

Türkiye yat endüstrisi sizce rakip olarak hangi ülkeyi görmeli, hangi ülkeyi kendine örnek almalı?

Dünya ölçeğinde incelediğimizde İtalya, ABD, Hollanda ve Türkiye yat endüstrisinin önde gelen ülkeleri arasında. Markalaşan İtalyan şirketleri, özellikle Akdeniz çanağında yoğun şekilde önümüze güzel uygulamaları ve çalışmaları sunmaktadır.

Bodrum'da ise hem motor yat, hem de ahşap yat imalatı görüldüğünden, Akdeniz için farklı bir alternatif sunuyor, bu nedenle potansiyelimizi değerlendirmeliyiz. Marinaların sayısının ve kapasitesinin artırılması ile bölgemizin rekabetçi yapısının artacağına inanıyorum. Bodrum özelinde ise, yat endüstrimiz beraberinde mavi yolculuğunda doğmasını sağlamış, birbirinden güzel koylarda lüks ve mega yatların dolaşımı sıklaşmıştır.

 

Türkiye yat endüstrisinin 2016 yılındaki seyri ile ilgili öngörüleriniz nelerdir? (2015'e kıyasla nasıl bir performans sergileyeceğini düşünüyorsunuz)

Yaşanan krizle birlikte diğer ülkeler gibi Türkiye'de de birçok tersane sıkıntılı bir dönem geçirmiş, bazı tersaneler kapanmış,  bazıları ise geçici olarak faaliyetlerini durdurmuştur.  Ancak devam etmekte olan projeler incelendiğinde Türkiye'nin rakiplerine göre daha iyi performans gösterdiği gözlemlenmektedir.

Biz ekonomik krizi özellikle yat imalat sektörümüzden izliyoruz. Çünkü biliyoruz ki kriz önce yat imalat sektöründe başlayıp, bitiyor. Belki bu yorum iktisadi açıdan temelleri dayandırıldığında çok daha belirleyici olacaktır. Çünkü yat imalat sektörü lüks ve üst gelir grubunun kullandığı, harcama yaptığı bir sektör, ekonomilerdeki bir daralma ve belirsizlik sonrasında ise herkes öncelikle lüks giderlerini aza indirerek, temel ihtiyaçlarına yönelmektedir. Ticaret Odamızın kayıt verilerine baktığımızda da aynı doğrultuda sonuçlara ulaşmaktayız.

Türk yat ve tekne imalat sektörü, kişiye özel imalat, kalite, teknolojiye kolay uyum, yeni tasarımlar ve işçilik maliyet avantajı ile öne çıkabilir.

 

Bodrum 'da bu alanda ilçenin simgesi olan guletlere talep ve üretim ne durumda?

Türkiye'de tekne üretimi Marmara Bölgesi (İstanbul-Tuzla, İzmit ve Bursa), Ege Bölgesi (İzmir, Muğla-Bodrum, Marmaris) ve Akdeniz Bölgesi'nde (Antalya ve Mersin) yoğunlaşmıştır.

Özellikle büyük gemi tersanelerinin bulunduğu ve yat üretiminin ilk başlangıç yeri olan Tuzla'da yaşanan yer sıkıntısı ve yat üretiminin temiz bir çalışma çevresi gerektirmesi sebebiyle yat üreticileri zaman içerisinde Antalya, Bursa, Yalova ve İzmit'e doğru kaymışlardır.

Muğla ve çevresi ise uzun yıllardır kıyı boyu gezi teknesi olarak kullanılan Gulet tipi teknelerin üretimini devam ettirmektedir. Buradan hareketle, 2009 yılında Ekonomi Bakanlığı ile Bodrum'da yoğunlaşan ahşap yat imalatlarının rekabetçiliğinin birlikte geliştirilmesi için “Bodrum Yat İmalatı İş Kümesini kurduk.

Kümelenme ile işletmeler birlikte rekabet etmeyi öğrenip, ihtiyaçlarını birlikte karşılamaya çalışıyorlar. Bodrum Ticaret Odası olarak, bu mantıktan hareketle, her yıl sektör temsilcilerimizi yurtiçi ve yurtdışı fuarlara katılımlarını sağlayarak, tanıtım ve pazarlama konusunda desteklemeye çalışıyoruz. Bu yıl yine hem iç hem de dış piyasaya yönelik olarak Avrasya Boat Show fuarında yaklaşık 800 m2'lik standımızla sektörümüzü temsil ettik.

Gulet ve Tırhandil Bodrum'a özgü yapım ve burada gelişmiş bir imalat, bu nedenle coğrafi işareti için çalışmalarımız sürüyor. Bu nedenle gulete olan yerli talebin yanında uluslararası taleple de sipariş usulü çalışmalar devam ediyor. Her yıl ortalama 15 gulet ve tirhandil üretiliyor. Bunun kapasitesini de doğru markalaşma ve pazarlama ile geliştirmeliyiz.

2005 yılından beri Boat Show fuarına katılıyoruz, 2010 ve 2011 yıllarında Bodrum'da bir Yat Festivali düzenledik, ayrıca Bodrum Deniz Müzesi'nin hayata geçirilmesinde aktif rol oynadık. BODTO bu sektöre verdiği desteklere devam edecek.