Prof. Dr. Fuat Önder
Geleceğin Bodrum Ticaret Odası
17 Aralık 2014 Çarşamba

Bilindiği gibi, Anadolu'nun göç ve ticaret yollarının üzerinde bulunması, Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlaması, topraklarının verimli olması ve ikliminin insanların yaşayışına uygun olması gibi nedenlerle karşılıklı kültür alış -verişleri bu topraklarda uygarlıkların gelişmesini hızlandırmıştır. Bodrum Mavi dergisindeki ilkyazıma başlayınca bu topraklarda, farklı kültürlerdeki "İLK" leri düşünmeden edemedim. Anadolu'da M.Ö. 1296'da Hititler ile Mısırlılar arasında yapılan Kadeş Savaşı Antlaşması tarihte bilinen İLK yazılı antlaşmadır. Bu antlaşmanın bir diğer özelliği de, bu kültürde kadınların etkisinin kanıtlandığı bir İLK olan Hitit Kralının yanında Kraliçenin de imzasının olmasıdır. Yine bu topraklarda, takas usulünün gelişen ticareti karşılayamaması üzerine, M.Ö. 700 yıllarında Lidyalılar İLK parayı kullanmışlardır. Lidyalıların parayı icat etmeleri alışverişi kolaylaştırmış ekonomik hayatı canlandırmış sermaye birikimine ve finans sektörünün oluşmasına ortam hazırlamıştır. 19. yüzyıla doğru gelindiğinde Türkiye'de İLK Ticaret Odasının, 1870 yılında Avusturyalı ve Macar tacirlerin çıkarlarını gözetmek üzere İstanbul'da "Avusturya-Macaristan Ticaret ve Sanayi Odası" olarak kurulduğunu görüyoruz. Osmanlı"da, iç ve dış ticaretin gelişmesi yolunda hizmet veren Ticaret Odaları"nın kurulma girişimi, Abdülaziz döneminin (1861-1876) son aylarında gündeme gelmiş olsa da, Dersaadet (İstanbul) Ticaret Odası ancak 1882'de faaliyete geçebilmiştir.

Ticaret ve Sanayi Odalarına ilişkin, İLK yasal düzenlemenin yapıldığı 1910 yılına dek odalar; Ticaret ve Ziraat Bakanlığı'nın tebliği ile "Ticaret, Ziraat ve Sanayi Odaları" adı altında örgütlenmişlerdir. Bu dönemde ilimiz Muğla Ticaret ve Sanayi Odasının kuruluşunu "İLK"ler arasında görebiliriz. 31 Mayıs 1910 tarihinde yayınlanan "Ticaret ve Sanayi Odaları Nizamnamesi" ile Ziraat Odası bünye dışı bırakılmış, Ticaret ve Sanayi Odaları, yalnız ticaret ve sanayi mensuplarının örgütü durumuna getirilmiştir. Tüzüğün örgütlenme açısından getirdiği İLK ise yöneticilerin odaya üye tüccar ve sanayiciler tarafından seçimle işbaşına getirilme imkânıdır. Bu tüzüğün yürürlük süresi içinde kurulan komşu ilçemiz Milas Ticaret ve Sanayi Odası da (1912) "İLK" lerdendir.

Yazı ve edebiyata gelince; Anadolu'ya yazıyı İLK olarak Mezopotamya medeniyetlerinden Asurlular getirmiştir. Hititler ve Urartular, Asurlulardan aldıkları çivi yazısını kullanmışlar, ayrıca Hititler kendi icatları olan hiyeroglif yazısını da kullanmışlardır. Tarihte Romalılarla birlikte anılan ve Lübnan dağları ile Akdeniz sahili arasında kalan kıyı şeridine yerleşen Fenikeliler, İyonyalıların ve Yunanlıların geliştirdiği alfabeye son şeklini kazandırarak İLK defa 22 harften oluşan "Latin Alfabesi"ni oluşturmuşlardır.

Türk dilinin ya da Türkçe'nin İLK yazılı metni Orhun Yazıtları, diğer bir adıyla Göktürk Kitabeleridir. Orhun Yazıtları, Türkçe yazılmış en eski yazılı eserlerdir.

İLK Mesnevi, İLK didaktik şiir örneğimiz ve aruzla yazılan İLK eserimiz - Yusuf Has Hacip'in yazdığı Kutadgu Bilig (11.yy) dir.

İLK anı türü örneği Babür Şah'ın Babürnamesi"dir.

İLK gezi türüyle eser Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi"dir.

İLK özel gazete Tercüman-ı Ahval (1860) Şinasi ve Agâh Efendi tarafından çıkarılmıştır.

Türk dergicilik tarihindeki İLK girişimlerin yaşandığı dönem, Tanzimat Dönemidir. XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren günlük gazetelerle birlikte haftalık, 15 günlük ve aylık dergilerin yayımlanmaya başladığı bu dönem, Türk dergiciliği açısından önemlidir. İlk Türk dergileri tıpkı Avrupa'da olduğu gibi ilmî cemiyetlerin yayın organı olarak ortaya çıkmışlardır. Bu anlamda Türk dergiciliği bilim dergiciliği olarak gelişmeye başlar. Şu ana kadar yapılan araştırmalar Osmanlı'da ilk derginin 1862 yılında çıkarılan Mecmua-i Fünun adlı dergi olduğunu göstermektedir. Dergi, sahibi olan Münif Paşa'nın, Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye adıyla kurmuş olduğu bir derneğin yayın organı olarak neşredilmeye başlanır ve yayın hayatı 2 yıl sürer.

Şu an, okuyucularımın bu "İLK"ler nasıl sonlanacak dediklerini duyar gibiyim. Unutmayalım ki, Anadolu'nun bu köşesinde, BODRUM TİCARET ODASI"NIN ve BODRUM MAVİ Dergisi"nin de "İLK"leri var. Sadece bu yörenin ticaretine değil, tarihine ve kültürüne olan katkıları da azımsanamayacak kadar çok. Belki de BODTO olarak "NEYDİK?", "NE OLDUK?" ve "BODTO'NUN GELECEĞİ?" sorularının yanıtları da, bu "İLK"lerde gizli. Kısacası, sonraki yeni sayılarımızda bunları okuyacaksınız. Biliyorsunuz dergimiz iki ayda bir yayınlanıyor. Yine sizlerle görüşmek üzere saygılar sunarım.

Prof. Dr. Fuat ÖNDER

Genel Sekreter